Mucizeyi paylaştığımız köşemizde bu hafta Hindistan cevizi yağını işlemek istedim. O kadar çok ki kullanım alanı... Hemen başlamak gerek yani.
İlk olarak bu yağın doymuşluk oranı %90 diyerek yapısı hakkında bir bilgi vermek istedim. Ama sandığınız ya da şuan da aklınızdan geçen doymuş yağ kavramının biraz dışında bir yağ. Hep zararlı ya da çok faydalı olmadığını duyduğumuz doymuş yağlardan değil anlayacağınız. Yapı olarak farklılıklarının dışında vücuttaki depolanma yeri yağ hücresi varlığıyla olmaz. Karaciğerdeki yakılımı kolay ve vücudu yormayan cinstendir. Yani enerji verir.
Makul miktarda ki tüketimi metabolizmayı hızlandırmakta, kilo vermeye fayda sağlamakla birlikte emziren annelerin süt oranına da olumlu etki ettiği bilinmektedir.
Doğal bir nemlendiricidir. Bu özelliğini saçınızda, ellerinizde, vücudunuzda, yüzünüzde, dudaklarınızda ve aklınıza gelebilecek uzuvlarınızın bir çoğunda kullanabilirsiniz. Ayrıca kırışıklıklarla da savaşır, cildi sıkılaştırır. Dahası makyaj temizleyici olarak başarılı bir şekilde iş görür. Göz altı şişliklerinin inmesini sağlar.
Anti-bakteriyel özelliği olan Hindistan cevizi yağı, mantar oluşumunu da engeller. Yine aynı özelliğinden dolayı idrar yolları enfeksiyonu, diş eti hastalıkları ve apseye neden olan bakterileri ortadan kaldırır.
İçerisinde barındırdığı yağ asitleri sebebiyle kötü kokulara mani olan bu yağ doğal bir deodoranttır aslında.
Gribe karşı set oluşturur.
Dahili olarak alındığı durumlarda bağırsak parazitlerinin oluşumunu engeller, bağırsak hareketlerini düzenler ve hemoroide fayda sağlar. Bağırsak ve mide rahatsızlıklarının indirger ve yatıştırır.
Kan şekerini dengeler. Kemik yapısının güçlenmesine yarar sağlar. kas ve eklemlerde ki iltihapları azaltır. Hormonları düzenler ve menopoz belirtilerini hafifletir.
Son olarak yemeklerde de kullanılabilir diyerek bu çok amaçlı yağımıza evlerinizin kapısını açın diye sesleniyorum.
Sevgiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder